BEKLENTİLER DUVARI

Göğe çevirirsek bakışımızı, yeryüzünde hep bir arayış içinde olan insanların yokluğunu görebiliriz. Aynı yoldan defalarca kez geçerken bir farklılık aramanın çaresizliğindeyiz. Beklentiler içinde yaşayarak, gerçekliğin dışında bir gölgede nefesimizi tüketiyoruz. Sonunda hüzün elde edecek beklentilerimizden de bir an olsun vazgeçemiyoruz. Hüzünden kaçamadığımız gibi hayallerimizden de bir türlü uyanamıyoruz. Takılıp düşmelerimiz monotona bağlıyor. Sonucunda yaşanması gereken yaşanıyor ve en acınası olanı buna isyan etmek oluyor. Paha biçemediğimiz bu hayatta, beklentilerimizin yüksekliği de düşüşümüze o kadar acı yüklüyor. Heveslerini soluğunda büyüten insanlık bundan hiç vazgeçmeyecek gibi. Ve vazgeçmemeli de. Çünkü yok oluşa sürükleyen bu düşünceler tutunmak için de bir umut. Doruklarda kurulan hayallerin sönüşünü izlemek de hayatın bir parçası. Aşılmaz sandığımız duvarın parçalandığı düşüncesi bir sevinç barındırsa da, hep karşımızda dikiliyor olsa bile, şuan duvarı geçmeyi bekliyor olmamızdan bir şey kaybettirmiyor. Ama kendini heveslerine salıverenler, hiç geçemediği duvarın arkasında hep yaşıyormuşcasına duvarın karşısında karşısında dikiliyor olmak acı veriyor onlara. Sadece düşlerimizde görebildiklerimizi gerçeğe yansıtabilmek için bir yıkım başlatmamız gerektiğini anlamamız zor. Duvarın kendiliğinden yıkılması için masallarda yaşamamız gerekirdi ki o zaman duvarın arkasında doğaüstü olaylarla karşılaşabilirdik.Ama gerçekte beklentilerimizin yanında bu yıkım için çaba göstermemiz gerekiyor. Duvarı yıkabilmek için sarf ettiğimiz her emeğimizde beklentilerimiz de yükseliyor. En tedirgin olduğumuz şey ise sonucunda ne ile karşılaşacağımızı bilmiyor oluşumuz.Tüm hayallerimize değecek güçte de olabilir ya da duvarla beraber hayallerimizin yıkılışını görüyor da olabiliriz. Belki de bu duvarı hiç geçememiş, hala bekliyor da olabiliriz. Tam olarak beklemesiyle, beklentisiyle, hüznüyle hayatımızın duvarındayız. Hepsi birbirinin yörüngesindeyken merkezde olan biziz.Merakımızla büyüttüğümüz beklentilerin bizi yıkmasına da izin veren bizden başkası değil. Her daim aklınızda olan o duvara bakın. Sizi büyüleyen hayalin gerçek olmadığı düşüncesinin sizi çürütebileceğini göremiyor musunuz? Ben ise duvarımda kendimi görüyorum. Tüm beklentilerim ve gerçeklerle duvara bürünmüşüm. Böylece duvarımın ardındaki beklentilerimin kentini de, geri de bıraktığım adımları da görebiliyorum. O adımlar ilerlediğimin kanıtını gösteriyor bana. Duvarımı yıkıp o kente ulaşamasam bile geride olmayıp, şuan ki duvar oluşumdan memnunum.Bu duvar sayesinde, yazılarımla tüm okuyucularımın ruhlarına dokunabilme beklentimi görebiliyorum. Ve şuanda duvarımda yazımı okuyanlar sayesinde beklentime ulaşacağıma inanıyorum.Beklentilerinizi yönetebileceğiniz kentinizde olmanız dileğiyle..
-Vildan Çağla Köstem
Diğer yazılarımda görüşmek üzere..
Yorumlarınızı bekliyorum..

Yorumlar

Hülyaa dedi ki…
Emeğine ve yüreğine sağlık...��
Unknown dedi ki…
artık yazar ol harcanıyorsun